Vintage akımının uzun süredir moda olması sebebiyle belki de, lüks ile teknolojiyi ve dolayısıyla dijital pazarlamayı bir arada kabul edememek gibi bir yanılgı var. Birçoğunun gözünde lüks, Paris'in sokaklarında biraz eskiye hasret, bu zamanlara küs, varlığını sürdürüyor. Oysa üst sosyoekonomik seviyedeki tüketiciler, dijital dünyanın en eski sakinleri. e-Ticaret de, İnternet'te bilgi aramak da uzun süredir hayatlarında var.
Akademik literatürde Digital Divide teorisi der ki; yeni teknolojilere önce yüksek sosyoekonomik seviyedeki kişiler erişir. Sonra sırayla alt sınıflara inmeye başlar. Televizyonda da böyleydi, cep telefonunda da. İnternet'te de böyle oldu, sonra her ne gelecekse onda da büyük olasılıkla böyle olacak.
Konumuza geri dönersek, lüks markaların bir kısmı, potansiyel müşterilerinin dijital kanaldan hedeflenebileceğini fark ettiğinden bu yana, dijital varlıklarını geliştiriyor. Lüks markaların üst düzey pazarlama çalışanları ile yapılan bir araştırmanın sonuçları 2012 Luxury Interactive Konferansı'nda paylaşılmış. Öne çıktığını düşündüğüm bazı sonuçlar, dijital mecra ile lüks marka pazarlamasının çoktan başladığını gösteriyor:
Akademik literatürde Digital Divide teorisi der ki; yeni teknolojilere önce yüksek sosyoekonomik seviyedeki kişiler erişir. Sonra sırayla alt sınıflara inmeye başlar. Televizyonda da böyleydi, cep telefonunda da. İnternet'te de böyle oldu, sonra her ne gelecekse onda da büyük olasılıkla böyle olacak.
Konumuza geri dönersek, lüks markaların bir kısmı, potansiyel müşterilerinin dijital kanaldan hedeflenebileceğini fark ettiğinden bu yana, dijital varlıklarını geliştiriyor. Lüks markaların üst düzey pazarlama çalışanları ile yapılan bir araştırmanın sonuçları 2012 Luxury Interactive Konferansı'nda paylaşılmış. Öne çıktığını düşündüğüm bazı sonuçlar, dijital mecra ile lüks marka pazarlamasının çoktan başladığını gösteriyor:
- 2011'den 2012'ye, -araştırmaya katılan- lüks markaların 81%'i dijital pazarlama bütçelerini artırmış.
- 53%'ünün pazarlama ekipleri, toplam pazarlama bütçelerinin en az 20%'sini dijital pazarlamaya ayırmış.
- Söz konusu markaların 75%'i, video kullanımının takipçilerle etkileşim sağlama amacı taşıdığını belirtmiş.
Kısacası, bir zamanlar müşterileriyle bile arasına mesafe koyan lüks markalar, dijital çağın gereksinimi olan iki yönlü iletişimin kurallarına göre oynamaya başladı.
Tüm yazıyı Lacoste'un videosu özetliyor aslında. Alamet-i farikası polo yaka t-shirt'lerin gelecekte nasıl olacağını anlatan Lacoste, dijital çağa hazır olduğuna dair sembolik göndermeler de yapmış.
The Polo of the Future from Lacoste on Vimeo.
5 yorum:
herşey iyi güzelde bens eni nereden izlemeye alıcamki :S :))
Katılmadıklarımı ifade etmek istedim.
Lacoste'un lüks marka kategorisinde olduğu çok tartışmalı ki benim fikrim olmadığıdır.
Lüks markalar en başından beri geleneksel mecralardan hep uzak durdular. Kozmetiği düşünecek olursak, Chanel veya Dior'u ne televizyon ne de TV/radyoda görmek-duymak çok sıradan değildi. Çünkü kitle pazarlamasının bu markalara uygun olmadığı düşünülüyor.
Dijitalin, TV/radyodan büyük bir farkı var. TV ve radyonun sermaye sahibi 30-40-50 yaşlara penetrasyonu doğası gereği çok kolay ve hızlı oldu. Ancak internet bir altyapı ihtiyacı doğurduğu için (kişisel bilgi) önce gençlerden, yani henüz birikmiş sermayesi olmayan kişilerden başladı penetre olmaya. Bu da yine lüks markaların hedef kitleleri ile çok uyuşmuyor.
Jenerasyon olarak bizden 10 yıl kadar önde olan Amerika'da artık lüks markaları aktif olarak internette görebiliyoruz çünkü hedef kitlelerini yakalamaya başladılar. Türkiye'de de bunun olması için 10 yıla ihtiyacımız olabilir.
@cicileydi
takip etme bölümünü kısa bir süre önce ekledim. uyarınız için teşekkürler
@Mustafa Ekim
Lüks markayı, bence,
* indirim yapma tarzı
* kalite-fiyat
* markanın bir hikayesi olup olmadığı
* markanın, SES dışında belirlenebilen bir grup tarafından benimsenip benimsenmediği
gibi metrikler tanımlar. Bunlar sadece izlenimim. Herhangi bir araştırmaya dayanmadığını belirteyim. Bu açıdan baktığımızda Lacoste lüks marka segmentine giriyor.
Lüks markaların offline'dan uzak durduğu yanılgısı;
* Türkiye'de kısıtlı bir offline bütçe ile çalışmaları (gelişmiş ülkelere oranla)
* dijitalde olmaları mantıklı geldiği için, offline'da yoklarmış gibi düşünülmeleri olarak özetlenebilir.
Lüks markalar (Türkiye'de) özel dönemlerde TV reklamları, sene boyunca dergi ve billboard kullanıyor. Dijitalin daha verimli ve ölçülebilir olduğunu düşünüyorum. Ancak, özellikle Türkiye'deki dijital medyanın henüz gelişmekte olduğunu hesaba katarsak, 100% online bir medya planlama oluşturamamaları da normal.
@Mustafa Ekim
Bu arada Dijitalist'e yaptığınız değerli yorumlar için teşekkürler
Yorum Gönder