20 Şubat 2014 Perşembe

Anlayamazsınız - Türkiye'de e-Ticaretin Geleceği

Birçok sektörde adettir. Yılın başında öngörüler, sonunda da değerlendirmeler yapılır. Birçoğu tutmaz. Ama geriye dönüp bakılmaz da.

Google'da e-ticaret markalarının hesap performansı ve optimizasyonundan sorumluydum. Çalışmaya başladığım dönem, özellikle private shopping sitelerinin kurulmaya başladığı zamanlara denk gelir. Google ürünlerine entegrasyonları ve reklamların kurgulanmasında birçok ajans ve marka ile birlikte çalıştım.

O zamanlar e-ticaret oldukça bâkir bir sektördü. Tüketiciler deneme alışverişler yapıyor ve çevreleriyle bunu konusuyordu. Özel alışveriş kulüpleri, üyelerine kendilerini özel hissettiriyordu çünkü sadece üyeler ürünleri görebiliyordu. Limango, "neden üye olmak istiyorsunuz?" diye soru soruyordu, hemen üye olunmuyordu. Cevapları okuyorlar mıydı emin değilim, bir süre sonra üyelik tamamlanıyordu.

Kadınların e-ticarete alıştıkları bu süreçte, standart e-ticaret siteleri ve listing siteleri de kadınları hedeflemeye başladı.

"Bir kadını on kişi ister, biri alır" misâli, herkes meşhur "plaza kadınını" ve "Anadolu kaplanının eşini" daimi müşterileri arasına katmaya çalıştı. Çalışıyor.

Marka fakiri bir ülkede, İnternet'te markalarımız olur diye düşünürken; indirimler, fırsatlar birbirini kovaladı.

e-Ticaretçileri bir araya getiren kuruluşlar, henüz sektöre yatırım yapılması gereken dönemde olduğumuzu anlatmadı. Birlikte hareket edilmesi gerekiyordu. Pasta büyürken rekabetin bu kadar sert olmaması gerektiği markalara sürekli hatırlatılmalıydı.

Kodlarımıza işlemiş olsa gerek, dükkan alışkanlıkları sürdürüldü. Bir site değil, bir marka olunduğu ve markanın uzun vadeli yatırımlarla, fırsatlardan uzak durarak yaratılabilecek bir değer olduğu yok sayıldı. (Tüm siteler için söylemiyorum tabii ki. Bu tuzağı fark edip, algısını koruyarak hareket etmeyi seçenler de yok değil.)

Fırsat dünyası haline gelen Türkiye e-ticareti, Silikon Vadisi'ni "yakından" takip ederken; Amazon tüketicileri ile ilgili bir araştırma yayinlandi. Amerika'da lüks tüketimi yapan varlıklı segmentin 70%'i, son 12 ayda Amazon'dan alışveriş yaptığını belirtmiş.

Marka olmak o kadar büyük bir güç ki, Amazon kullanıcılarının 29%'u Amazon Prime üyesi. Yani herhangi bir ürün almadan, hizmeti satın alacak kadar Amazon'a bağlanmış.

2014 için, mevcut sıkıntılı ekonomi şartlarında tek öngörüm var: Birlikte hareket etmeye ve "ucuz" değil "ayrıcalıklı" olmaya odaklanılmalı. Aksi durumda 2014, günü kurtarma yılı olacak.

Amazon ile ilgili araştırmanın kaynağı: Lüks Tüketim Alışkanlıkları. Shullman Research Center, Aralık 2013.


3 yorum:

nefertiti dedi ki...

Tam da ihtiyacım olduğu bir anda okudum yazınızı,offline bir sektörde çalışan biri olarak dükkan alışkanlıklarının internet ortamına taşındığı konusunda hem fikirim.Markalaşmak uzun bir yol ve esnaf uzun vadeli işlerden hoşlanmaz,kısa vadeli yani 'günü kurtarmak' çok daha önemli.

Dijitalist dedi ki...

Esnaf maalesef bu şekilde hareket etmeye itiliyor. Günü kurtarma çabası olduğu sürece, markalaşmayı düşünmüyorlar diye esnafı eleştirmek acımasızca.

Mustafa Ekim dedi ki...

konu eticarete gelince en klasik iş adamları bile büyümeye odaklanıyor, bir arda karlılık hesabı öteleniyor. zarar etme şansı olmayan bir eticaret sitesi sahibi olarak bu "akıl"dan en çok müzdarip olanların başında geliyorum.

anlayamadığım ise şu: büyümeye odaklanmak anlaşılabilir ancak hedeflediğiniz büyüklüğe ulaştığınızda işmodelinizin ve fiyat politikanızın sürdürülebilir olması gerekiyor. bugün fiyatları öldüreyim, yarın nasılsa marjlarımı düzeltirim gibi hastalıklı bir düşünceye kim nasıl ikna oluyor anlamış değilim.

kısaca şunu söylemek istiyorum ki, eticaret siteleri kendi aralarında fiyat rekabeti yapa yapa piyasayı öldürüyor. öte yandan tüketicinin de karşılanması gereken talepleri var: müşteri hizmetleri, hızlı sevkiyat vs gibi. bunlar da fiyat rekabetinin sonunda inilen marjlarla karşılanabilecek düzeyde değil.

2014 eticaretin büyüdüğü, hesapların ise yeniden gözden geçirilerek herkesin biz ne yapıyoruz sorusunu sorduğu bir yıl oldu kanaatindeyim