21 Ekim 2012 Pazar

Lüks Markalar Neden Pazarlama Yapmıyor?

Mevcut işim sebebiyle bir süredir moda dergilerini takip ediyorum. Belirli bir segmentin üzerindeki tüm moda dergilerinin ortak özelliği, ilk sayfalarının tamamen reklam olması.

Düşünün. 300 sayfalık dergi içindeki reklamlardan herhangi biri olmak için reklam veriyorsunuz.



Sonra bu reklamların, Kadınlara Reklam Yapmak başlıklı yazım ile çeliştiğini fark ettim. Sezgilerin Gücü kitabında Gigerenzer'in dediği gibi, "Kadınlara çok seçeneği olan ve tercihlerini destekleyen sebepler sunan reklamlar yapmak gerekir. Çünkü kadınlar seçenekler arasından tercih yapmak ister ve kararlarının desteklenmesini severler."

Peki madem öyle, neden bu lüks markaların reklamlarında kimi zaman ürün bile arka planda kalıyor?

Çünkü lüks konumlandırılmaz. Lüks, rekabet etmez.

Her pazarlamacının üç aşağı beş yukarı yaptığı marka konumlama çalışmalarına göre:
  • fiyat
  • ürün/servis
  • erişilebilirlik & dağıtım
  • iletişim dili
  • hedef kitlenin beklentisi
  • rakiplerin konumlandırması
  • pazarın yapısı
tespit edilir ve markanın pozisyonu bunlara göre belirlenir. Hatta pazarlamacılar düzgün yapmasa da piyasa şartları markayı olması gerektiği yere konumlandırır.

Fakat lükste, diğerleri diye bir kavram yoktur. Chanel'in dünyasında sadece Chanel vardır. Lüks markalar, markanın kurucusunu ve o markayı seçenlerin kişiliklerini yansıtır.

Chanel denildiğinde akla, (ilgiliyseniz) o tarza uygun kadınlar gelir. Benzer markalar, başka markaları andıran ürünler değil.

Lüks markanın tek sorunu replikalardır. (Yani birebir üretilmiş sahte ürünler) Diğer markalar ise, kimliklerini korumaya çalışır.

Peki kullanıcılar İnternet ile dünyanın her yerine ulaşabilirken, replikalar online'da da yayılırken lüks markalar İnternet'te ne yapmalı? Bu da bir sonraki yazı.


Hiç yorum yok: