“TV büyüyor,” dedi mağrur bir ifadeyle müdür, “Daha da büyüyeceğini söylüyorlar. En büyük yatırımı TV’ye yapmalıyız, İnternet’te sadece fakir ve cahiller var.”
TV’nin büyüyeceğine inanan gelenekselciler için, bir İnternetçi’nin uyarısıdır bu yazı.
Ne demiş o müdür, bakalım.
1. “TV büyüyor, en büyük yatırımı TV’ye yapmalıyız.” :
Her yıl geleneksel bir mecrayı daha geride bırakan İnternet, şu sıralar gazetelerin ensesinde. Geriye sadece TV kaldı. İnternet’in birinciliğine en çok 3 yıl veriyorum. Deyim yerinde: Buraya da yazıyorum.
İnternetsiz ve cep telefonsuz dünyayı tanımayan, tablet kullanmaktan kitap sayfası çeviremeyen dijital jenerasyon geliyor. Kendisine özel hâle getiremediği mecrayı yok sayacak. İnternet’i, hayatının her yerine taşıyacak.
TV büyüyecekmiş. Düşünün ama seslendirmeyin. Kendinize güldürmeyin.
2. “İnternet’te sadece fakir ve cahiller var.” :
Sevgili müdür ve benzerleri, eminim çocuğunuz vardır. Onu evde bırakıp gittiğinizde, bilgisayarı TV’ye bağlıyor haberiniz olsun. Önceden belirlenmiş yayını yüzünden TV’ye gıcık oluyor. Büyüdüğünde kendi evini akıllı teknoloji ile dolduracağını hayal ediyor. “Benim çocuk diye söylemiyorum, vallahi pek zeki” dediğiniz çocuğunuza cahil demeyin, kendinizi yakarsınız.
Müdürün dilinden konuştuktan sonra şimdi de İnternetçi olarak konuşayım. 2010 Türkiye İnternet Kullanım Trend’leri yazımda paylaştığım gibi, yapılan araştırmanın sonucu diyor ki: “İstatistikler, eğitim seviyesi ile İnternet kullanımı arasındaki doğru orantıyı yansıtmaktadır.” Türkçe meali, “Eğitim seviyesi arttıkça, İnternet kullanımı da artar.” Bence meali, “Cahil adamın İnternet’te işi en fazla Facebook ve MSN’dir.”
Gelelim fakirliğe... Maddi durumu yetersiz olan insanlar da İnternet kullanıyor, doğru. Bilgiye erişmenin sınıfsal ayrımı olmaz. Ama unutmamak gerekir ki; Google’da arama yapan, e-ticaret kullanan, Twitter’ı takip edenler de İnternet’te.
İnternet, hiçbir mecrada olmadığı kadar teknik bilgi gerektiren bir yer ve bilgiler sürekli eskiyor. Dışarıdan bakıldığında, nereden başlayacağını bile karıştırabiliyor insan. Ama her konuda bilgiyi barındıran İnternet, kendisini öğrenmek isteyen pazarlama insanlarına son derece cömert davranıyor. Ayrıca etrafınızdaki İnternet’ten anlayan yeni nesile soru sormaktan çekinmeyin.
Müdür, senin için üzülüyorum ama elimden bundan fazlası gelmiyor.
5 yorum:
Peşin peşin belirtmeliyim ki bu yazı, mevcutta çalıştığım MissPera'nın GM'si Ali Şahin'e yönelik değildir.
Boyle guzel ve ozgun icerik uretenlerin sayisi fazlalastikca 3 sene daha da geriye gelecektir. Bu arada rahat rahat yaz. Ogrenmenin yasi yoktur:)
Teşekkür ederim olumlu yorumunuz için.
Mevcut durumu ile TV'nin Türkiye'deki algısı bence dizilerden ibaret. Ancak, dizileri İnternet'ten izlemeyi tercih edenlerin oranı bence her geçen gün (henüz sayılara dayandıramasam da) artıyor.
Bilgi Üniversitesi'ndeki dijital PR oturumunda da belirttiğim gibi her yeni mecra, öncekileri değiştirir - yok etmez. Tabii ki insanlar bir şeyler izlemeye devam edecekler ancak bunu, görünen o ki, bildiğimiz formatı ile TV kullanarak yapmayacaklar.
TV kanalları bu değişimi görmeli. Özellikle dizilerin, yasal olmayan sitelerden izlenmesini engellemek aslında TV kanallarının elinde.
Bilgisayarı televizyona bağlamak ifadesi aslında yüzlerce cümlelik anlam içeriyor.
Mesela?
Yorum Gönder